mustii_o6

 
Katılım: 20.02.2009
"♥Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek şey söyleyebilirsin:'Sen bilirsin..
Sonraki seviye: 
Points needed: 70
Son oyun
Bingo

Bingo

Bingo
197 gün önce

ben seni hep sevdim..

%%GD_PHOTO_ID%6314047%l%x1Z%% 

Ben seni bir kış ayazında sevdim.
kar çiçekleri açtı bembeyaz gönül dallarımda. Kardelen oldu yüreğim kış soğuğuna inat, açtı ayazda.
Ben seni bir yaz sıcağında sevdim.
Çiçekler yemişe döndü. Kırmızı, sarı, yeşil ve başka renklerde. Bereket, bolluk sardı ruhumu.
Ben seni bir ilkbaharda sevdim.
Ağaç köklerine su yürür gibi sevgi yürüdü gönlümün kuruyan dallarına, yeşerdi. yaprak yaprak donandı; kuşlar cıvıldadı üzerinde.
Ben seni bir sonbaharda sevdim.
Sararan yapraklar düşmedi dalından esen hoyrat rüzgarlara, ayaza inat. Tutundu gönül ağacına sımsıkı.
Ben seni Karadenizin sularında sevdim.
Bazen bir çarşaf misali üzerinde uyunası, bazen deli dalgalı; coşkun iç hoplatıcı.
Ben seni gündüzün aydınlığında, gecenin karanlığında günün her vaktinde sevdim.
Seninle başladı gün; "günaydın" dediğimde sana, "iyi geceler" dediğimde bitmedi, rüyalarıma aldım da devam etti sabahıma.
Ben seni şiirlerde sevdim, şarkılarda sevdim, romanlarda sevdim.
Kitap kitap, yaprak yaprak açıldı sevginin sayfaları. Her bir harfini belleğime, yüreğime yazdım sevginin. Her satır sana dair, senli...
Ben seni içtiğim sıcacık çorba, yediğim aş, susadığımda dudağıma değen su kadar sevdim.
Isıtan, doyuran, tok tutan oldu sevdan aştan da önce.
Ben seni hava kadar sevdim.
İçime çektiğim; yaşatanım.
Ben seni ben kadar sevdim.
Ki çok severim kendimi; doğruyum, samimiyim, güvenilirim, sağlamım.
Ben seni sen kadar sevdim.
Ki babasın, anasın, yarsın, koruyan, kayıransın..
Arttıransın bendeki tüm güzellikleri...
Farkındalığıma varansın. Farklılıklarımı ortaya çıkaransın.
Ben seni en kadar sevdim. En....
Seni sevdim yar. Seni sevdim güzel sözlüm, güzel gözlüm.
Gözlerinde ormanların büyülü derinliğini sevdim, naturanda duygulu yüreğinini gizleyip sert durmaya çalışmanı. Kaçkarların tepesini keşfetmek te yorar insanı zordur elbet; yine de tepeye vardığında görüşün ne denli genişler, bulutlara değermiş gibi olur ya başın;
seni keşfetmekte işte böyle birşey.
Her bir özelliğini farketmek bulutlara değdirir keşfedenin başını.
Ben seni sen olduğun için sevdim.
Nedenlerim yok,
Olmasın. Sevgiye sebep aranmaz ki...
Ben seni sevdim yar, ben seni sevdim...
I LOVE YOU ????? mustii..


geceyi sana yazdım..

%%GD_PHOTO_ID%6003499%l%x1Z%%KaYbEdEcEk hİç BiR şEyİm yOkkEn kEnDiMi kAyBeTtİm!

Geceyi sana yazdım, sızımı sana
Tutuldum, küsen sesine, tenine tutuldum
Çaktım ateşi sesime, ateşi tenime
Hay aydınlık sana yandım, gülen yüzüne
Yandım, yanarım sana

Sensizim, sana koştum iklimler boyu
Uykular, yanan liman uykular haram
Bir vapur geçer, dalgasında savrulan ben
Dön yürek yurduma, gurbet tenime dön, yanarım sana!!!


Kırgınım sana ....

Sana sevmeyi öğrettim? Ama sen beni sevmedin?

Bir Kasım gecesi? Susmak için yazıyorum bu sefer? Şehrin ortasında kalan yanımdan bahsediyorum? Yani, senden, yani bizsizlikten çoraklaşmış kelimelerimden? Yani buruşturulmuş bir kirli peçete gibi buruşturduğun adımdan, yani sevdama ağıtlar yakan çocuk yüreğimden, yani ellerimle mezara koyduğum yanakları al al kızımdan, yani gidişinin tamda eylül tadından?

Kırgınım üstelik sana? Beni geceye mahkûm eden her faniye olduğundan daha çok? Kendimi ararken kör karanlıkta, elma dedim, ölüm çıktı karşıma? Oysa sen ?işte bu sana ölümlerine bedel? dediğim ?mucizemdin? hafızamda aşk var, karıştırıyorum galiba? Mucizeler güzel bitmez miydi?

Her hangi iki insanın karşılaşamayacağı gibi karşılaşmıştık seninle. Birbirine kıyısı olmayan kentleri komşu yaptık önce. Ve sonra daldım gözlerine. Gri kentlerin beyaz çocukları kadar siyahtı gözlerin? Ellerin üşürdü, ağlardım? Ellerin üşürdü, yanardım?

Kırgınım sana? Bir oyunun tamda ortasındaydım. Saklanıyordum içimden. Kaçıyordum? Sobelemeye hiçte niyetim yoktu üstelik. Adımı geceydi ve gece saklıyordu yara izlerini. Sonra gökyüzünden bir cemre düştü ışıl ışıl. Aydınlandım, yakalandım, sobelendim? Artık yaralarım belli oluyordu? Gözyaşı ile karışık bir acıma tadında uzattın ellerini? Anne tarafına denk gelmiştim sanırım. Kabuklarım vardı ya; kan oldu şimdi?

Masal dedim, olsa olsa masal dedim sana. Çünkü hiçbir şefkat bu kadar acıtmıyordu canımı ve hiçbir şehir ben olmuyordu sen olmayınca. Mekânsızdım yani ama geceydim. Bütün şehirlerin üstüne seriliyordum her günbatımında ama senin şehrine gün olan başkaydı, gün tadındaydı ve gece lüzumsuzdu?

Kırgınım sana güzel insan? Bir tek sen bilirdin yarımlığımı. Beni sahiden leyleklerin getirdiğini ve en az bir leylek ailesi kadar yuvaya sahip olduğumu bir sen bilirdin. Anne ve baba diyemeyişimi leyleklerin dilsizliğine verdiğimi bir sen bilirdin. Gene saçmalıyorum sanırım... Öyle ya seni ne kadar sevdiğimi de bilirdin?

Hani koşarak, kaçarak gelirdin bazen? Neden demezdim; öylesine derdin. Anlat derdim; Susardın. Susma derdim; ağlardın. Ağlama derdim. Niye derdin. Boğuluyorum derdim; Susardın? Niye sustuğunu bilirdim, ağlardım? Çaresizdim.

Kırgınım sana işte? Neden deme? Kırılacak kadar olan hiçbir şeyim yokta onun için. Beyaz sen kadar kimseye yakışmıyor; onun için, aynalar canımı acıtıyor, gece artık beni saklamıyor ve kızım, Kardelen?im ölüler ülkesinde karlar altında üşüyor onun için.

Hadi yüzüne o maskeyi tak şimdi. Çehren değişsin. Bana yabancı olduğun maskeyi tak. Adım yine önemsiz bir harf dizilimi olsun. Hadi tak o maskeyi şimdi. Gözündeki izlerimi silsin.

Beklide kırgınım sana. Öyle bir gittin, karanlık daha bir kör buralarda. Faili belli bir intiharsın şimdi. Avazım çıktığı kadar bağırsam ne değişir. İç kanamalı susmalar düştü payıma. Darağacındaki kelimelerim intikam peşinde yüreğimden ve sen ne de olsa bir şehrin her hangi bir yerinde, kimsenin görmediği kan izleriyle elinde ki resmi yırtıp rüzgâra bırakan, gözyaşı Kızıldeniz bir yabancısın şimdi?



Şairin dediği gibi: Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça?

Ve yazacaklarım bitmedi? Ölürsem belki?

...Geceydi...

bunu bana almanyadan bir arkadaşım göndermiş ben çok beğendim sizlerle paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz..mustii.


Dostlar Irmak Gibidir ...

Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya


Insanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar ugrassanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüsü çekici, aldatıcı
İçine daldıgınızda ne kadar yanıltıcı....
Ne zaman ne gelecegini bilemezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!

Insanlar vardır; derin bır okyanus...
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi bos sanırsınız.

İnsanlar vardır, coskun bir akarsu...
Yaklasmaya gelmez, alır surukler.
Tutunacak yer gostermez beyaz kopukler!
Ne zaman nerede bırakacagı belli olmaz;
Bu tip insanla bir omur dolmaz.

İnsanlar vardır; sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak baslı basına bır mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

Insanlar vardır; çesit çesit, tip tip.
Her biri baska bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, dogruyu bulmalı.
Her seyden önemlisi insan, insan olmalı...
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.

Bosa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her sey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dısı birdir cekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranısı candan...


kim özler...

senden ayrılmayı kahrolmayı hiç istemedim
istesem bile ah bu yürek zaten sensiz olamaz ki
bensiz yaşamayı söyle sana kimler öğretti
sana dokunan başka bir ten bendeki sen olamaz ki

bensiz üşüyorsun diye hala sana yanıyorum...

kim özler kokunu benim özlediğim kadar
kim çeker kahrını benim çektiğim kadar
bu yürek seninle ölmeyi istiyor
sen yeter diyene kadar...